İngilizce'deki futbol kelimesinin Türkçe'deki karşılığı 'ayak oyunu'dur.Adını kim koydu bilmiyorum ama iyi isim seçmiş; ayak oyunu!
Bizim federasyon dün yaptığı açıklamayla bir yandan özerk futbolun köküne kibrit suyu dökerken, diğer yandan kamu vicdanına elindeki en sivri hançeri saplamıştır.
Milyonlarca futbolsever ilk kez Türk futbolunda bazı şeylerin düze-leceğine inanmıştı. Milyonlarca insan ilk kez eldeki belgelerin inkar edilmeyeceğini düşüyordu. Milyonlarca insan federasyonun cesur davranıp kitapta yazanları uygulayacağını hayal ediyordu. Olmadı… Milyonlarca insan hüsran yaşadı. Kamu vicdanı çok ağır bir yara daha aldı.
Hatırlayın ilk günlerde ne kadar cesur, ne kadar tarafsızdı bu beyler!
Devletin savcısıyla, emniyet müdürüyle görüştükten sonra 'DURUM VAHİM' demişlerdi… Biz de inanmıştık futbolu kirletenleri gördüklerine. 'Tamam' dedik, bunlar bu işi yapacak, futbolu kirletenlerden hesap soracaklar.
Beyzadeler anlamamış!
Günlerce saçmaladıktan sonra yaklaşık 15 bin sayfayı inceleme kararı aldılar. O 15 bin sayfada neler vardı neler.
Başkanım üç tarlayı da ektik… Ulan oğlum napıyonuz, maç gidiyor lan… Merak etme çocuk Volkan'ın üstüne vurmuştu, ikinci yarı maç bizim… Mamalamak lazım bunları, mamalanmaları lazım… İbrahim paran geldi… Bankaya yatırın… Olmaz! Tamam gelip alırım.
Geldin mi, geldim, al paranı, aldım.
Hadi sen sağ, ben selamet.
Ben binde birini yazıyorum, o dosyalarda çok ama çok daha fazlası olduğu kesin.
Beyzadeler odaya kapanıp günlerce incelediler. Bütün bu konuşmalardan hiçbir şey anlamamışlar!
Daha doğrusu şüphe oluşmuş, ama kanaat oluşmamış!
Breh breh breh!...
Hepsi kelli felli adamlardan oluşan, koca koca şirketleri yöneten ya da yöneticilik yapan federasyonumuz da, (Kendi okuma yazmaları olmadığı için sanırım!) Etik Kurulu'nun eyyamcı raporuna teslim olmuş.
Mehmet Ali Aydınlar çıkıyor 70 milyonun karşısına ve bu rezaleti anlatıyor… Yahu insan biraz utanır… Onlarca gazeteciyi karşına, 15 federasyon yöneticisini arkana, milyonlarca futbolseveri de ekrana topla, sonra çıkıp 'Bi karar veremedik!' deyiver. Yazıklar olsun… Haftalardır sızan belgeler kamu vicdanında bir kanaat oluşturdu çok şükür. Federasyon bilmese de toplum kimin şike yaptığını, kimin maç sattığını, kimin teşvik verdiğini, kimin hatır için yattığını okudu, öğrendi.
O belgeleri sızdıranlardan Allah razı olsun! Eğer onlar olmasaydı bugün toplum şu önemli konuda hiçbir şey bilmiyor olacaktı.
Dolayısıyla federasyonun imza attığı tarihi skandalı da kimse fark etmeyecekti.
Şimdi herkes biliyor.
Bu bir rezalettir, güneşi balçıkla sıvamaya çalışmaktır, şikeci zihniyete teslim olmaktır. Bu kötülerin kazanması, iyilerin kaybetmesidir.
Bu mesajla talimat alan yorumcuların, yazdığı haberi kulüp başkanına onaylatan ve talimatla manşet atan gazetecilerin, federasyon başkanı tarafından ekranlara yerleştirilen yorumcuların kazanması, namuslu gazetecilerin kaybetmesi demektir.
Evet, top patlamıştır
Evet top patlamıştır.
Bu ne demektir biliyor musunuz; ey transfer yapanlar siz enayisiniz!..
Kardeşim o parayı rakiplere teşvik diye dağıtın, yakalansanız da biz bir şey yapmayız, siz de kupaları toplarsınız.
Bu ne demektir biliyor musunuz; cebindeki üç kuruşu bilet parasına veren futbolsever, sen orada boğaz patlatınca maçın kaderini etkilediğini mi sanıyorsun...
Biz maçların kaderini başka yerlerde belirliyoruz, sen kendini kandırıyorsun kardeşim… Ne on ikinci adamı ya!...
Bu ne demektir biliyor musunuz; kim, ne kadar kirlenirse kirlensin biz eyyamcı bir federasyon olarak bir şekilde üç maymunu oynar ve kolumuzu dahi kıpırdatmayız.
Bu 'Ey şikeciler, teşvikçiler, eşkiyalar rahat olun' demektir özetle.
Savunma alma imkanı yokmuş!..
Mazerete bakın Allah aşkına.
Onlar Türk futbolunu kirletirken, bu ülke futbolunun, onlarca futbolcunun, milyonlarca futbolcunun savunma hakkını düşündüler mi peki?
25 klasör yetmez
Bundan sonra önleri açık.
İstedikleri kadar kirletebilirler futbolu.
Hakkaniyetli yarışmış, temiz oyunmuş, kimin umurunda.
Bir zamanlar bu ülkede bir federasyon başkanı İzmir'deki 8-0'lık bir maçı izlediğinde 'Burada şike var arkadaş' diyerek iki takımı da küme düşürmüştü.
Futbol adamı dediğine maçı izlemek yeter, futbol adamı olmayana ise 25 klasör bile yetmez..
Okulda bir çürük yumurta deneyi yapardık, etraf rezil kokardı.
Federasyonun bu kararsızlığı, bana o pis kokuyu hatırlattı nedense.